Ali Ural-(1959-...)

1959 - ...(Samsun)
1959'da Samsun/Ladik'te doğdu. Mahalle çocuklarıyla anlaşamayarak ve Teksas-Tommiks okuyarak büyüdü. Bütün çocuklar gibi kısa pantalon giydi. İlk şiirini bu yaşlarda yazdı. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladı. Okulda kültür-edebiyat kolu başkanıydı. Yoğun çalışmalarından ötürü derslerine zaman ayıramadı ve bir sene sınıfta kaldı. Liseyi bitirdiğinde kimseye göstermediği iki defter şiiri vardı.
Türkiye'de okuyabileceği bir üniversite bulamayınca Arabistan'a gitti. Arabistan'da yağmurun yağmadığını ve Arap kızlarının camdan bakmadığını gördü. Burada şiir yazmaya ve şiirlerini kimseye göstermemeye devam etti. Ta ki bir gün, Alpay Abi dediği bir mühendise şiirlerini gösterme gafletinde bulunana dek. Alpay Abi'nin Cahit Zarifoğlu'nun arkadaşı olduğunu ve şiirlerini Mavera dergisine gönderdiğini, 1982 yılında ilk şiiri Mavera'da çıkıp, Zarifoğlu'ndan; "Sen de bir imza sahibi olacaksın" cümleli bir mektup alınca öğrendi. Alpay Abi'ye kızmadı. Arabistan'da Arap Dili ve Edebiyatı ve Kur'an İlimleri eğitimi görüp yedi yıl sonra Türkiye'ye döndü. Bir süre -87'den 95'e kadar- hiç şiir yazmadı. 1995'in yağmurlu bir gününde karşıdan karşıya geçerken şiirin tekrar elinden tuttuğunu farketti. Ve o gece, "Körün Parmak Uçları" adlı şiirini yazdı.
1991'de Şûle Yayınları'nı kurdu. 1997'de çıkartmaya başladığı Merdiven Sanat ve Kitaphaber dergilerini yönetiyor.

Aynı zamanda Burç Fm'de "Yazarlığın Sırları" isimli programı hazırlayıp, sunuyor
Ali Ural Cumartesi 22:30’ da Ali Ural’la yazarlığın sırlarına yolculuk, edebiyatın coğrafyasında Türk ve Dünya Edebiyatı’nın önemli yazarlarının kalem sırlarını keşfetmeye götüren bir program. Düşüncenin kalemle buluştuğu anda yazarlığın ne olduğunu sorgulayanlara ve yazmanın inceliklerini öğrenmek isteyenlere bir rehber. Şair-Yazar A. Ali Ural yazarlık üzerine sohbetler yapacağı bu programda, dinleyicilerin telefon, e-mail ve faks ile programa katılıp, ürünlerini paylaşmasına da imkan veriyor. Yazıların edebî ve uslûp özellikleri hakkında yorumlar yapıyor.


Yangın Merdiveni / Kaçış Hikayeleri
Posta Kutusundaki Mızıka
Makyaj Yapan Ölüler
Resimde Görünmeyen
Kuduz Aşısı
Körün Parmak Uçları kitapları...


***
"Sevgili Dost!
Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi.
Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?"/Posta Kutusundaki Mızıka

***

"Hayatı boyunca gündüzü gece, geceyi gündüz sanmak ne kadar korkunç! Bir bahçede otururken otların arasından aniden hışırtıyla çıkıp dişlerini gösteren bir yılandan, uyandığımızda iğneli kuyruğunu kaldırmış bir şekilde dik dik yüzümüze doğru yürüyen bir akrepten, kafes kapısının açık olduğunu farkedip, bakıcısının üstüne atlamadan önce salyalı ağzını aralayıp tırnaklarını yuvalarından çıkaran bir kaplandan daha korkunçtur geceyi gündüz sanmak..." /Resimde Görünmeyen

***

"Yangından arta kalanlara korkmadan bakabilenler için...
Gökyüzünde tek bir parça mavi bırakmamak üzere sözleşmiş bulutlardan, her biri Brütüs'ün hançeri, milyonlarca damla düşmesi beklenirken, korkunç bir gökgürültüsüyle beraber, bir damla, evet sadece bir damla sarktı. Tıpkı, pencereden beline kadar sarkan bir çocuk gibi, binlerce metre aşağıdan hayal mayal görünen şehri seyretmeye başladı..."Yangın Merdiveni / Kaçış Hikayeleri